tag:blogger.com,1999:blog-21185652886939136922024-02-21T08:05:53.520+03:00Uçakları neyleyim, gökkuşağı gönder bana"İnsanlar ve fareler düşlerini hiçbir zaman gerçekleştiremezler." ~~ J. Steinbeckdelimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.comBlogger390125tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-52408490415102352192020-05-12T22:39:00.001+03:002020-05-12T22:39:00.216+03:00<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
Burayı unutmadım, burayı çürümeye bıraktım.</div>
delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-26923998541933825822018-03-01T02:28:00.001+03:002018-03-01T02:28:31.370+03:00Kar, neden yağar kar?<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
Gölgesizler'in romanında da filminde de geçen efsane replik. Ertan Saban'ın hâlleri işte. Cevabı zaten bilinen soruya atılmış bir cevap. Neyse konumuz bu değil. Kar yağmaya başladı yarım saat önce. Arkadaşım mesaj attı, "Uyan kar yağıyor acilen Leylâ dinlemelisin." diye. Saat 6'da vardiyam var, zaten uyuyamadım. İndim aşağıya. Kar yağıyor, kar. Güzel de yağıyor allahsız. Mutlu oldum durduk yere. Küçücük şeyler, bir hava durumu bile beni mutlu edebiliyorken, bunca mutsuzluk niye? Kar neden yağar?<br />
<br />
Yağıyor. Hem de tutacakmışçasına yağıyor. Çok güzel yağıyor hem de. Mutluyum, gelecek var. Mutluyum, alnım pak. Pişman değilim yaşananlardan. Cevabını bildiğim her soruya artık bu soruyla cevap vereceğim.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe width="320" height="266" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/iUHYjB1PwKg/0.jpg" src="https://www.youtube.com/embed/iUHYjB1PwKg?feature=player_embedded" frameborder="0" allowfullscreen></iframe></div>
<br /></div>
delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-76349704241495481102018-02-21T22:26:00.000+03:002018-02-21T22:26:22.610+03:00<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
"Beni hatırladın mı?" diyor. Ya hu bir yıldır ben herkese seni sordum. Kimsin diye merak ettim. Unutmak namümkün.<br />
<br />
"Artık İstanbul'daymışsın, gelince omzunda ağlayacağım." diyor. Yok öyle ağlamak çok. Az ağlanır, çok gülünür. Konuşacak çok şey var. Konuşuruz.<br />
<br />
"İstanbul'da yalnız olmayacağımı bilmek çok güzel." diyor. Bir de bana sor.</div>
delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-90712410953881987032018-02-02T21:13:00.002+03:002018-02-02T21:13:28.061+03:00Bir Zamanlar Çayeli<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe width="320" height="266" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/yrhlLNriP2s/0.jpg" src="https://www.youtube.com/embed/yrhlLNriP2s?feature=player_embedded" frameborder="0" allowfullscreen></iframe></div>
<br /></div>
delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-26803417280167706712018-02-01T22:32:00.000+03:002018-02-01T22:32:11.123+03:00Salkım salkım tan yelleri estiğinde<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjE9OvFJp-FmhWVjfGDDCoKg7QswClDEQG3LLT0ya3Kp8Y3zO_tg8-0Tj7U2lBWiONKS9QTT94Pf08AH5DryOto6cocS_CjnkLMPAhLRTZAsj6OPU2nyctDYTWhgakrDEJRYAgN9fCBWok/s1600/DU-JLv_XcAIxYLl.jpeg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjE9OvFJp-FmhWVjfGDDCoKg7QswClDEQG3LLT0ya3Kp8Y3zO_tg8-0Tj7U2lBWiONKS9QTT94Pf08AH5DryOto6cocS_CjnkLMPAhLRTZAsj6OPU2nyctDYTWhgakrDEJRYAgN9fCBWok/s400/DU-JLv_XcAIxYLl.jpeg" width="400" /></a></div>
1 Şubat 2018, Beşiktaş-Kadıköy Vapuru</div>
delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-6648529613335272092018-02-01T00:29:00.001+03:002018-02-01T00:29:16.437+03:00<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
Duy beni, gör beni, bil beni, müthiş ihtiyacım var</div>
delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-23352386147407097222018-02-01T00:06:00.002+03:002018-02-01T00:06:56.170+03:00<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
Buldum seni, tekrar buldum. Karşıma çık ne olursun. </div>
delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-27032505250191159322017-11-17T22:35:00.000+03:002017-11-17T22:35:28.749+03:00Punduna getirip, biraz konuşalım<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
Sürekli batıp çıkmaktan yorulduğum bir zamandı. Dur, hikâyeye ortasından başladım, affedersin, arada yapıyorum böyle özür dilerim. Her şey ne zaman başladı, sanırım o Ocak günü. Lise son. Ya da yok anlatmayayım ortadan devam edeyim. Sürekli batıp çıkıyordum evet; ama çıkmak dediysem şöyle bir nefes, hadi zorladım iki nefes alıp geri batıyordum. Öyle bir andı benim için. Denizin dibinde çiçek yetişir mi? Yetişse de benim istediklerim yetişmez. Denizin dibini değil, yüzeyini istiyordum. Öyleydi işte ve sen karşıma çıktın. Durup dururken, öyle alelade değil, durgunlaşmaya başlayan, hatta durulan suyuma bir taş attın. Affedersin, beton gibi düştün. Öyle bir çalkalanma, bir hareketlilik. Ben ufak bir meltem, bir esinti beklerken; sen boran fırtınası gibi geldin. Kötü anlamda söylemiyorum bunları. İyi şeyler, hoş, sıcacık. Paradoksu yakaladın mı? Sakın bırakma!<div>
<br /></div>
<div>
Rüyamda tramvay, vapur, martı, karga ve Galata görüyordum eskiden. Şimdi gündelik zamanlarımda görebiliyorum. O rüyaları gördüğüm yazı da unutamıyorum. Çünkü bir Haziran'ımız, bir değil bin yıl yetecek gibi duruyor önümüzde. İyiye yakın bir yazdı. İyi diyemiyorum. Çünkü daha iyilerini gördüm. O yazdan bahsetmek istemiyorum, belki daha sonra.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sonra, kurtulamadım Antalya'dan. Sanki hiç kurtulamayacak gibi hissediyordum. Burnumu dışarıya çıkartmaya kalksam bir sorun, bir engel, bir çengel beni hareketsiz bırakıyordu. Bütün cisimlerin bir potansiyel enerjisi vardır, ben onu bile tüketmiştim. Koşuşturmacanın içinde, yapayalnız ve güçsüzce oturuyordum. Koşuşturuyordum elbette; ama hareketsizdim. Bu yazı ne çok paradoks doldu böyle. <i>Bütün bu koşuşturma bittikten sonra bir yerlerde bir şeyler içer miyiz?</i></div>
<div>
<i><br /></i></div>
<div>
Kaç kez bir çiçek tarhına oturup ağlamaya çalıştım, beceremedim. İnsanın içinden ağlamak gelmeyince ağlayamıyor. Ağlamayı nasıl başarıyor insanlar istedikleri zaman? Ben sadece gelince başarabiliyorum. Ağlamak ile başarmak aynı cümlede ne kadar eğreti durdu. Olsun, seviyorum böyle karşıtlıkları. Çiçek tarhında ağlayamadım da, bir ufacık kedi kendini sevdirmedi diye koyverdim ne var ne yoksa içimdekileri. Beni bulduğunda, öyle bir hâldeydim. Sen de biliyorsun. Peki tüm bunları yatıştırdığımız zaman, bir çiçek tarhı yapar, köşesine oturup ağlar mıyız? Ağlarız kesin.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Hayatımda her şey yolunda, ufak tefek pürüzler kaldı, okul gibi. Onları da halledince, düze çıkmış olacağım kendim açısından; ama en azından artık su yutmuyorum yok yere. Nefes alabiliyorum istediğim sıklıkta ya da gevşeklikte. Burnuma kaçan suyu nasıl atarım diye düşünmüyorum. Molozdan da beter bir hâlin içinden iki katlı müstakil eve dönüşüyorum. Bahçeli, kombili.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Hayatımın en acımasız yazılarını yazdığım o odada, şu an umut dolu ve hayat dolu bir yazı yazıyorum. Bunun anlamını anlatamam sanırım. Ancak sizin anladığınız kadardır. Sevmediğiniz öyküler, kitaplar, şiirler; hepsi sizin anladığınız kadardır. Sevdikleriniz de öyle. Kendinizden bir şey bulur bağlanırsınız. Artık korkmuyorum. İnsan pişiyor, göğsündeki yangın insanı pişiriyor. Şu insanın göğsü, içindeki yangın olmasa, insan ne çiğ olur bir bilsen. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Bağlam kurmak gibi bir amacım yok; ama öylesine olsun diye de yazmadım hani yazdıklarımı. Bir şeylere, birilerine dokunsun diye belki. Bir çilek reçelinde, bir saksı çiçeğinde, bir camgüzelinde, bir martı sesinde bulunsun diye yazdıklarım. Oralardan çekip çıkarın diye. Sevdiğiniz, sevebileceğiniz şeylerin içine koydum hepsini. Size ulaşsın, ben ulaştım. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Yokuşların sonundaki düzlüklere, kavuşmalara, öpücüklere, el ele tutuşurken yapılan ısı transferine ve sana, en çok sana.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Kasım, 2017</div>
</div>
delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-89969512531509120432017-08-30T21:02:00.002+03:002017-08-30T21:02:53.111+03:00<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
Düze çıktım, bundan sonrası artıya çıkmak. Yıkılmayacağım. Zaten o ilk seferde yıkılmadıktan sonra bir daha yıkılmayacağımı biliyordum. Yıkılmadım. Aksine, yükseliyorum. Bekleyin ve görün.</div>
delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-84159922495914197422017-08-09T23:56:00.007+03:002017-08-09T23:56:58.224+03:00<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<i>"Eğri <b>çizgiler</b> dalgın</i><br />
<i><b>İki kaşım</b> üzerinde</i><br />
<i>İki kaşım üzerinde bir <b>ağrı</b></i><br />
<i><b>Gözlerim yanıyor</b> günlerdir</i><br />
<i>Gözlerimde bir <b>yangın</b>."</i></div>
delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-77801262007700559212017-07-23T23:19:00.000+03:002017-07-23T23:19:09.617+03:00Durum raporu<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
Merhaba,<br />
<br />
Uzun zamandır dişe dokunur bir şey yazmıyorum buraya. Deftere yazıyorum daha çok. Daha güzel hissettiriyor. Neyse, bir şeyler anlatacağım.<br />
<br />
Evden kovuldum. 3 yıldır ev arkadaşlığı yaptığım şahsiyet saçma sapan bir sebepten beni evden attı. Evet kovuldum. Böylece ben de Antalya'yı terk ettim. Sadece sınavlar için döneceğim. Bir daha dönmek istemiyorum. Hiç sevmedim Antalya'yı. Üç-dört kişiyle vedâlaştım yalnızca. Onlar da değer kişilerdi. Gerisi mühim değil. Evet son 2 yıl zor oldu benim için; ama iyi haberlerim var: DÜZELİYORUM.<br />
<br />
Düze çıkıyorum. Az kaldı, vatoz gibi çarpacağım.<br />
<br />
Şimdilik bu kadar, hâlâ okuyan varsa bu blogu, kendinize iyi bakın. Ara ara geleceğim gene.</div>
delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-24449689538861902772017-06-11T22:14:00.001+03:002017-06-11T22:14:46.182+03:00Iğdırın Al Alması - Beril Güzel<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="344" src="https://www.youtube.com/embed/0fPDjs1GuTs" width="459"></iframe>delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-32089148080955849792017-03-18T01:29:00.000+03:002017-03-18T01:29:03.838+03:00<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrIApkUfa_cogaRjdGkAmIHe8P6VqMgp3NMi5-EzcXocDW9Zq7oYth2rxfmXKuKDl96Pj-9CZWrNj-Gu4_Uwyn5Vo1fDmxLgrKWJey_7UCvxgyyPxWJhSd5F1YDg_V_HtjtXHeLubVhTw/s1600/Rick-and-Morty-Season-1-Episode-6-Self-Burial.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrIApkUfa_cogaRjdGkAmIHe8P6VqMgp3NMi5-EzcXocDW9Zq7oYth2rxfmXKuKDl96Pj-9CZWrNj-Gu4_Uwyn5Vo1fDmxLgrKWJey_7UCvxgyyPxWJhSd5F1YDg_V_HtjtXHeLubVhTw/s1600/Rick-and-Morty-Season-1-Episode-6-Self-Burial.jpg" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<span style="background-color: #f5f8fa; color: #14171a; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 14px; white-space: pre-wrap;">"Nobody belongs anywhere, nobody exists on purpose, everybody's going to die."</span></div>
delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-83575326047626519822017-03-09T03:30:00.001+03:002017-03-09T03:30:24.091+03:00uzaklarda yaşar<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="270" src="https://www.youtube.com/embed/O3rM-pPNnP0" width="480"></iframe><br /><br />
<br /><br />
pek trajikomik bir hikâyesi var bu şarkının. bendeki ise bambaşka. kaybolmuş, savrulmuş bir zamanda dinledim. pek konuşmaya gerek yok. zaten bu aralar pek konuşmuyorum. konuşmadıkça biriken şeyler acıtmıyor artık canımı. kanımı akıtabileceğim bir yol bulmuş değilim; ama canım daha az acıyor. hissizleştim, alıştım belki. bilmiyorum, bilmek istemiyorum.<br /><br />
<br /><br />
sanırım tekrar flört dinlemeye başlayacağım. 4 senedir dinlemiyorum. birçok şey geldi geçti. hadi bakalım, başlayalım.delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-74004249934461991522017-03-03T02:08:00.001+03:002017-03-03T02:08:24.231+03:00Vedat Yıldırım & Cansun Küçüktürk - Söğütlüçeşme [ Ev Kayıtları © 2016 Z...<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="270" src="https://www.youtube.com/embed/eZZipZwzFM0" width="480"></iframe>delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-896415654971521932017-02-20T19:47:00.001+03:002017-02-20T19:47:46.622+03:00"Gitmek lazım" üzre<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="270" src="https://www.youtube.com/embed/B_69BUqngeU" width="480"></iframe>delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-66188677845448192692017-01-25T21:38:00.000+03:002017-01-25T21:38:58.425+03:00<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
Bomboş drama, ucuz romantizm, kalıplaşmış cümleler. Dışına çıkınca atılan onaylamaz bakışlar. Kilden yapılmış bir heykel.</div>
delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-32686070989759052022017-01-11T00:50:00.001+03:002017-01-11T00:50:03.178+03:00Olur Ya - Mehmet Erdem<iframe width="459" height="344" src="https://www.youtube.com/embed/UNK6gbmRA8E" frameborder="0" allowFullScreen=""></iframe><br />
<br />
hani olmaz da, olur yadelimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-51789629336409100672017-01-08T20:45:00.000+03:002017-04-07T23:19:00.774+03:00<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
krem rengi hırkalara, o hırkalardan yapılan evlere, nar ayıklamaya, soğuktan burnumun üşümesine, pazar sabahlarının sürpriz güneşlerine, aniden çıkıp gelen arkadaşlara, beklenmedik kapı çalışlarına, bir kedinin gelip bana sürtünmesine, yaşamaya, kırmızı kazaklara, genel olarak kazaklara, balıkçı beresine, uzun ceketlere, gömleklere, battaniyelere, umudu kalmayan birine umut aşılamaya, yürümeyi tekrar öğrenmeye, kalbe, tütüne, yaraya, denize, balığa, rakıya, uzun sohbetlere, ani kararlara, sırtımdaki ağrıya, göğsümün orta yerindeki yangına, kitaplara ve kalemime inanıyorum.<br />
<br />
ve elbette kırmızı kar yağacağına inanıyorum.</div>
delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-84860521930702116092017-01-05T23:56:00.004+03:002017-01-05T23:59:25.595+03:00<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div style="text-align: left;">
"<span style="background-color: #f5f8fa; color: #292f33; letter-spacing: 0.26px; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">kayıp bir adresten geliyor sesin şimdi, </span></span><br />
<span style="background-color: #f5f8fa; color: #292f33; letter-spacing: 0.26px; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">üşüyorsun </span></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><span style="background-color: #f5f8fa; color: #292f33; letter-spacing: 0.26px; white-space: pre-wrap;">unutma dostumsun sen, </span></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><span style="background-color: #f5f8fa; color: #292f33; letter-spacing: 0.26px; white-space: pre-wrap;">neredeysen orada ölmek isterim..."</span></span></div>
</div>
delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-31602213322522354442017-01-04T21:02:00.001+03:002017-01-04T21:02:42.735+03:00<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<span style="background-color: white; color: #1d2129; font-family: "Helvetica Neue", Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px;">''İşte ben, bu alışkanlıklarından biri olmak istemem. Senin düzenle olan bağlarından biri. Sabahki diş fırçan, ya da kolunun altına sürdüğün deodorant, ya da yumurtalı şampuan olmak istemem. Bunların günlük mutluluğunda, rahatlığında belki sadece ufak bir payları var. İşte ben bu gündelik mutluluğun daha büyük bir payı olmak istemem. Yani daha rahat olman, korkmaman için örneğin, destek olamam sana. Düzenle bütün bağlarını koparabildiğin zaman, ki bu cesaret ister, bu cesareti gösterebildikten sonra zaten karanlıktan korkmayan biri olursun. O zaman yine beni seversen, bu sevgi kabulümdür. Tamam mı?'' ~Sevgi Soysal, Yenişehir'de Bir Öğle Vakti</span></div>
delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-67343301085156903472017-01-02T03:46:00.002+03:002017-01-02T03:46:27.813+03:00İyi seneler<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpd935TRPT6bDWnTcCL7NaiL_Yn9YW7V0Tn3iOJyk5r2elY8YChAadrxcWi6FHlEeGnvT5vPEZtn3OBVgxzidMyNCya_YAtKuwEuMK6xMNZy43f7zwbwt3pw5fwZpGh0WaAG9BeVqOSak/s1600/WhatsApp+Image+2017-01-01+at+01.31.17.jpeg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpd935TRPT6bDWnTcCL7NaiL_Yn9YW7V0Tn3iOJyk5r2elY8YChAadrxcWi6FHlEeGnvT5vPEZtn3OBVgxzidMyNCya_YAtKuwEuMK6xMNZy43f7zwbwt3pw5fwZpGh0WaAG9BeVqOSak/s640/WhatsApp+Image+2017-01-01+at+01.31.17.jpeg" width="640" /></a></div>
<br /></div>
delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-16276322172108500162016-12-28T15:14:00.001+03:002016-12-28T15:14:49.047+03:00Şubadap Çocuk - Dinleyin Paragözler<iframe width="480" height="270" src="https://www.youtube.com/embed/NdrdFrzhTzU" frameborder="0" allowFullScreen=""></iframe><br />
<br />
"Kocaman bi kürek olsa<br />
Bir de çalıdan süpürgem<br />
Baştanbaşa dünyayı güzelce bi süpürsem ben"<br />
<br />
Çocukların umudu ayakta tutuyor beni. Böyle güzel şeyler. Ne bileyim. Uçurtma uçacak. Umudum var. Baltalar elimizde dönemi bitti artık. Değil mi? Bitsin artık.delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-54695192137849480882016-12-21T14:40:00.000+03:002016-12-21T14:40:24.398+03:00Hadi, kafayı yiyelim mi birlikte?<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
Şimdi size birkaç fotoğraf sunacağım. Geceden beri kafayı yemek üzereyim çünkü. Yaşananlar beni bu noktaya getirdi. Biraz saçma ve patolojik görünebilirim oradan, biliyorum. Çünkü cidden patolojik bir vak'a bu.<br />
<br />
Evet öncelikle dokuz8'in paylaştığı haber var elimizde. BUYRUOOOON EFENDİM<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiEX-b8E77p4aHZC3iPPRLIgp8Lxw81uB2Gnub6xxcrY4iedgdoBZTuiuHhsPU8Vp4_T4pb1u9hwBI1ersJ-sycBSvuE0Qy4naZlShkePuju1zYD5H_WG6jq9dPHBg9dHNWkwlxJ5v7vIU/s1600/Ekran+Al%25C4%25B1nt%25C4%25B1s%25C4%25B1.PNG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="284" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiEX-b8E77p4aHZC3iPPRLIgp8Lxw81uB2Gnub6xxcrY4iedgdoBZTuiuHhsPU8Vp4_T4pb1u9hwBI1ersJ-sycBSvuE0Qy4naZlShkePuju1zYD5H_WG6jq9dPHBg9dHNWkwlxJ5v7vIU/s320/Ekran+Al%25C4%25B1nt%25C4%25B1s%25C4%25B1.PNG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Üzüldüm. Ne diyeyim üzüldüm. Allah başka dert vermesin kardeşim. Bizde mi? 2 haftada 2 bomba patladı, ülkenin en güvenlikli olması gereken başkentte, güvenlikten sorumlu birisi Büyükelçi öldürdü. Haa korkma hallettik biz onu ya, siz naptınız sunucu işini, gerçekten üzücü bir durum çünkü.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhU7PGQQ_jdZ7N4gstlNbwCOFD-K24zGj3gEs_BxX4Y_BTbZgyZh9smFrfjr7znhG97omfmovEuwqfY99DYrqkS3QBYYPrZBQBU8N-Le40CwfLenp6m4WXMm9ZjEWDJxGm6GVyUXq56W2Y/s1600/dokuz8.PNG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="214" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhU7PGQQ_jdZ7N4gstlNbwCOFD-K24zGj3gEs_BxX4Y_BTbZgyZh9smFrfjr7znhG97omfmovEuwqfY99DYrqkS3QBYYPrZBQBU8N-Le40CwfLenp6m4WXMm9ZjEWDJxGm6GVyUXq56W2Y/s320/dokuz8.PNG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
A-aaa hallettiniz mi? Gerçekten mutlu oldum. Çok sevindim. Dediğim gibi tek derdiniz bu olsun güzel kardeşim. Yapacak bir şey yok. Hayat adil değil; ama gene de hayat değil mi? Ölüm varsa hayat da var bu dünyada. Evet. Asıl bomba haberi sona sakladım. Çünkü DÜNYADA GÜZEL ŞEYLER DE OLUYOR HEYOOOOOO!</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPlXud_XncbktBt2FI9Y1nJYq9mO8OOhUC3DTmg4ze3_beiX4lKinHxIH-ixAbeZp19SCQZBpBZ1uz8KhhtV362HNBOd34A42S3FD94hpAJbxiHzARY9DwV8SM53p3Zn9kJQ3kAPZArFc/s1600/sahra.PNG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="273" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPlXud_XncbktBt2FI9Y1nJYq9mO8OOhUC3DTmg4ze3_beiX4lKinHxIH-ixAbeZp19SCQZBpBZ1uz8KhhtV362HNBOd34A42S3FD94hpAJbxiHzARY9DwV8SM53p3Zn9kJQ3kAPZArFc/s320/sahra.PNG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
SAHRA ÇÖLÜ'NE TAM 37 YIL SONRA KAR YAĞDI. DÜNYADA GÜZEL ŞEYLER DE OLUYOR: AMA BİZE OLMUYOR. Neyse, dün gece Şehmus Özer trafik kazasında öldü. Amedspor'un kaptanı. Çocuklar ölmesin, maça da gelebilsin diyen Şehmus. Beleştepe'de patlama oldu. Beleştepe ne güzel bir adlandıra değil mi? Halkın "ad verilmemiş olana ad verme" ustalığının parlak bir örneğidir. Biraz deniz manzarası, biraz Gazhane tarafındaki kalesi, biraz hayalgücü, biraz yasadışı keyif, biraz çoksesli uğultu, biraz toplumsal asabiyet, biraz bireysel tutku... Kaçak seyrin en özgürleştirici hâli Beleştepe. Beleştepe neresi biliyor musun; Haziran Ayaklanmasının, Sur'un, Kobanê'nin, 6. Filo'nun yankılarını taşıyan yerdir Beleştepe. Öyle işte. Gergin ve sinirli başladığım bir yazıyı böyle duygusal bitirmek istemezdim. İlk görüşte vurulduğum yerlerden biridir Beleştepe. Öyle. Ne yapalım, yaşayacağız muhakkak. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
İyi günler dilerim.</div>
<br /></div>
delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2118565288693913692.post-44378513221722193522016-12-21T00:50:00.004+03:002016-12-21T00:50:49.256+03:00Yaşamak, görevdir yangın yerinde<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglDF6uH4Hr6Qsqkl85iuhJ6-DSrq73BP7xdr3iQ-m1Z02DRUW_aSNZ4Kz-NQmtFkXPqG87_87a8FzAS6sTIWk1ZPDPLutQSl3rYOeywgkwQJ3eJtUORoffmnqniKhTYTUdYRP2tQOc80Y/s1600/C0HyYsNWQAQ4LoY.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglDF6uH4Hr6Qsqkl85iuhJ6-DSrq73BP7xdr3iQ-m1Z02DRUW_aSNZ4Kz-NQmtFkXPqG87_87a8FzAS6sTIWk1ZPDPLutQSl3rYOeywgkwQJ3eJtUORoffmnqniKhTYTUdYRP2tQOc80Y/s1600/C0HyYsNWQAQ4LoY.jpeg" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span aria-live="polite" class="fbPhotosPhotoCaption" data-ft="{"tn":"K"}" id="fbPhotoSnowliftCaption" style="background-color: white; color: #1d2129; display: inline; font-family: "Helvetica Neue", Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 18px; outline: none; width: auto;" tabindex="0"><span class="hasCaption" style="font-family: inherit;"></span></span></div>
<div class="text_exposed_root text_exposed" id="id_5859a76e672f72371374510" style="display: inline; font-family: inherit;">
Dün akşam yaşanan Rus Büyükelçi suikastı sırasında içeride olanların fotoğrafı. En sağdaki bıkkın suratlı adamın hâli, tüm memleketi özetler nitelikte. Üzerine neler neler yazılır o bakışın.<br /><br />Yazalım o zaman. Ne var bu bakışta? Ülkenin başkentinde, en güvenli olması gereken yerde, bir sanat etkinliğinde yaşanabilecek en saçma olayın özeti var. Savaş çığırtkanlığının bıkkınlığı var. Ölümün, yaşamd<span class="text_exposed_show" style="display: inline; font-family: inherit;">an değerli tutulmasının bıkkınlığı var. Sokağa çıktığında "Acaba bir şey olmadan eve gidebilir miyim?" sorusunu sormanın utancı var. Metroda karşımızda oturan insanı içinden "Acaba bir şey yapar mı?" diye sorgulamanın bıkkınlığı ve utancı var. O bakışta ne var biliyor musunuz? Bir memleket özeti var. Harcı kanla karılmış, kanı kanla temizlemeye çalışanlarla iç içe yaşadığımızın özeti var.<br /><br />Bize işte bu bıkkınlığı revâ gördüler. Ne yapalım, ölüm varsa hayat da var. Yaşanacak inadına. Çünkü ne diyor şarkıda: "Yaşamak, görevdir yangın yerinde."</span></div>
<br /></div>
delimanyaahttp://www.blogger.com/profile/17148455340500793723noreply@blogger.com0