14 Kasım 2016 Pazartesi

yaaağmuuuur yaaağsaaaa

Akıl sağlığımdan şüphe duymuyorum; ama bir sorun var eminim. Perşembe gecesiydi sanırım, Er ist wieder da isimli filmi izlerken kahkahalarla güldüm. Çok güzel filmmiş, izleyin kesinlikle. Sonra birden bir şey oldu. Deli gibi yağmur yağmaya başladı. Ben de pijamalarımla sokağa fırladım. Yağmurun altında kahkaha ata ata koştum. Sırılsıklam ıslandım ve hiç de sorun görmedim bunda. Sıcacık yatağımdan çıktım bir de. Garip, niye yazıyorum bilmiyorum. Yağmurun yağması havayı temizliyor. Bunu biliyorum. Perşembe gününden beri, günlerim iyi geçiyor. Korkuyorum. İnsan niye böyle bir varlık? Her şeyin altında bir bit yeniği aramak. İlginç. Cümle kuramadım.

Uyuyacağım, sınavlara çalışıyorum, kitaplara filmlere daldım tekrar. seniözledim Neyse işte. Sorun yok, gayet iyiyim. Merak etmeyin. Yağmurlar ve kırlangıçlar sizinle olsun.

27 Ekim 2016 Perşembe

Grup Yorum - Kırılan Enstrümanlar - Haklıyız Kazanacağız Klibi





Akacak kan; ama söktüğünüz çiçekler için. Tüylerim diken diken, gözümün önünde yerde parçalanmış Sardunyalar. Hesap vereceksiniz söktüğünüz her çiçek için.

26 Ekim 2016 Çarşamba

"Şermin kendini anlamaya zorladı:

Böyle anlarda hep olur. Yerinde kullanılan bir sözcük, rastgele yükselen bir şarkı, nasıl kavratır yaşamayı! Ne diyor radyodaki ses: Teamo te. Ne demek olabilir Teamo Te? 'Seni seviyorum, seni, seni, seni,' gibi bir şey. Hiç usanmadan, hep yineleyerek.

Dili bilmesek bile anlıyoruz, çünkü Akdeniz'in ortak dili bu. 'Dizboyu Papatyalar' anlamına da gelebilir, 'Daha yığınla çocuk var doğurulacak, yığınla çocuk bezi, don, erkek çorabı var yıkanacak' anlamına da. 'Seni seviyorum, hadi hoşça kal, bir gün o kıyı kahvesinde yanına çöküp dostça iki kadeh içebilme isteğim baskın geliyor,' anlamına da..."

22 Ekim 2016 Cumartesi

Durum raporu

Anlatamıyorum kendimi kimseye. Anlatmaya başlayınca dikkatleri dağılıyor fark ediyorum bunu. Bunu fark ettiğimden ötürü hevesim kaçıyor. Hevesim kaçınca canım sıkılıyor hâliyle. Balkona çıkmak istiyorum. Balkona çıkınca esiyor, serin, güzel-sanırım tek güzel şey- ve  bir sigara istiyor canım. Sigara içince boğazım kuruyor. Boğazım kuruyunca bir bira açıyorum. Bira açınca da anlatmak. Ve bunlar bir kısır döngüye dönüşecek diye korkuyorum. A4 yaprağın üstüne eğilip bir şeyler yazmak istiyorum. Kedi yaralandı, kediyi sevmek istiyorum. Tüm gece başında bekledim, çok kan kaybetti. Kanamasını ellerimle durdurdum. Zor bir geceydi, o gece sesine sığınmak istediğimi arayamadım. Çok koyuyor, artık acıtmıyor. Alıştı acıya. Acısa da biraz sonra hissizleşmeye başlıyor zaten. Kanım, akmayı keseli çok oldu. Yaraları koparmama rağmen(biliyorum, hiç sevmiyorsun bunu) kanamıyor. Yalnızlaştım, kendimi kapadım. Kuyuya geri dönüyorum. Çıkmaya değer bir şeyler olursa çıkacağım. Boş yere kuyudan çıkmak istemiyorum. Kaçıyorum kendimden, kendimi görmek istemiyorum.

Geçen gece 5 km yolu bir buçuk saatte yürüdüm. Üstelik sarhoştum. Canıma değsin.