13 Haziran 2012 Çarşamba

Tezer Özlü ne güzel kadın.

Bazı insanlar vardır hayatında, iz bırakırlar. Bu bazen bir konuşma, bazen atılan bir kısa mesaj, bazen yazılan bir yazıdır. İnsan unutamaz bazı şeyleri. Bir kitabın son sayfalarına akıttığın göz yaşını unutabilir misin? Ya da filmde gördüğün ve birebir yaşadığın bir sahneyi. Tezer Özlü anlatıyor, One Flew Over The Cuckoo’s Nest filmini izlerken elektroşok sahnesinde sinemadan çıkıp dışarıda sigara içemeye başlamış. Demişti ki: “O sinemada benden başka elektroşok gören yoktu. Olsaydı filmi izlemeye dayanamazdı.” Sonra bir arkadaşına “Benim normal insanlara ihtiyacım var. Normal insanların arasına karışınca ben de normalleşiyorum.” demişti. Arkadaşı da “Hastane senin için daha uygun.” demişti tüm anlayışsızlığı ve soğukluğuyla. Her siyah hikayede illa ki bembeyaz insanlar oluyor. İyi ki de oluyor. Katiyen umutsuzluğa sürüklenemiyorsun çünkü. Bir çeşit umut, onlar sayesinde bâki kalıyor. Tüm dünya anlayışsız değil. Mutlu ediyor seni, mutlu oluyorsun.


Kiralık bir katil bile olsan, seni yine severdim.


Bazı anlar vardır insan hayatında. Öyle bir andır ki şaşırırsın ne olduğunu anlayamazsın. Birden olur, sanki kırk yıldır tanışıyorsunuz da beraber kırk yol tepmişsiniz gibi konuşursunuz. Sonra bırakıp giden, unutan arkadaşlardan açılır konu. İkinizin de yarası vardır bu konuda. Ve ikiniz birden birbirinizi unutmayacağına, bırakmayacağına dair söylemlerde bulunursunuz. Her şey güzel gider; ama hiç beklemediğiniz bir anda her şey biter. Ve gene tek başınıza kalırsınız(Ve ile başlayan cümleler ne kadar etkileyici oluyor değil mi). Aradan zaman geçer, özlersiniz. Tekrar konuşma çabasında bulunursunuz ama iki günü geçmez. Sürekli sizi ne kadar özlediğinden ve sevdiğinden bahseder. Üzülmeyelim diye söylenmiş sözlerdir onlar. Ama ne çare üzülürsün. Ve kendi içinde kendi kendine bağırırsın. Konuşmak, en çok özlenen şeydir. Ve eğer bir kişi daha unutmamaktan bahsederse, ağzına tekme atacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yapıştır!