9 Mart 2016 Çarşamba

Göğsüm bir yangın yeri, içtiğim hiçbir şey dindirmiyor acısını. Belki diyorum bir nebze zehir dindirir mi yangınımı? Dinmiyor, o da dindirmiyor. İnsan üzüntüden hasta olabiliyormuş. Belki de bu aralar sadece polar ve battaniye ile yatıyorum o da etken midir? Bence değil. Kendim sorum kendim cevaplıyorum.

Dergi bitti. YM Dergi kapandı, matbu hayatını bitirdi. Kesin olarak. 3 yılım ellerimde can verdi. Dişimizden tırnağımızdan arttırarak can verdiğimiz, çocuğumuz gözüyle baktığımız, hani Miraç'ın da dediği gibi "karlı bir gece vakti dostumu toprağa vermişim" gibi sessiz sedasız bitti.

Üstelik bir de hasta oldum. Üstelik bir de insanlara dert yükledim. Üstelik ben saçma sapan davrandım. Üstelik ben ben ben ben... Korktum çünkü kalbim kırık. Korktum çünkü anlayamadım. Korktum çünkü belirsizlik korkuttu. Ama ben korkmak istemiyorum. Hadi bi' cesaret, taşın altına tek başıma giriyorum şimdi. Bir gülüşle yükselecek bedenim. Korkmuyorum, çünkü kesinleştim keskinleştim. Küpüme zarar vermeyeceğim, tüküreceğim bir tarafa zehrimi, ağzımı suyla çalkalayıp devam edeceğim. Akıttığım her bir ter damlası onur madalyası gibi parlayacak alnımda. İzle beni, geliyorum.