21 Mayıs 2016 Cumartesi

kelâm

Birbirini tamamlayan iki nefes arası kadar bir zaman diliminde yaşanabilecek onca şey var. Bir çoğunu yaşadım. Yorgunluğum bundan mı? Vücudum yorgun, aklım dingin. Aklım uzaklaştıkça uçuyor. Güneşin doğuşu ilgimi pek çekmiyor o saatlerde, seni izliyordum hep. Daha güzelsin, daha sıcak. Günün o saati, güneş doğarken, güneş bile bu kadar sıcak değil. Gözlerimin yangını, senden bana yükselen sıcaklık mı? 

Bir süre sonra, koca bir doğru parçası, bir nokta hâlini alıyor.
Bir süre sonra, koskoca iki insan, tek oluyor. Kirişler inecek hâlimiz yok, zamanımız da. Dik durmak için desteğe ihtiyacımız varsa eğer, birbirimize sırt dayamak var. Sırtımızdan âlâ destek mi var? 

Hadi, daya sırtını bana, at kolunu omzuma, bas ayaklarınla yüksel. Korkma ben tutuyorum seni, bisiklet sürmeyi öğrenen çocuğu tutan ebeveyn gibi. Yaşayacağız inadına. Hayat yazmak istiyorum sana.