31 Ekim 2012 Çarşamba

Anlamsız anlar vardır. Aramamıza gerek yok. Yağmur yağsın, yıldız kaysın. Hoşuma gidiyor, seviyorum. Yoldan geçen adam. Masa başı işinde çalışıyor olsun. Banka memuru mesela. Ne bileyim işte. Bir kadının arkasından sokaklar boyu yürümek istiyorum. Sonra onunla konuşmak. Ama olmuyor. Kadınlar arkalarından gelen erkekleri hep aynı sanıyorlar; ama ben aynı değilim. Ben oyum, oyuğum, plajda şezlong problemiyim. Klorofilim ben. Hemoglobinden yapılmayım. Ben oyuğum. Düzgün değilim ben saçmayım gereksizim allah kahretsin gereksizim. Sevmeyin beni. Lanet olsun, kimse sevmez zaten beni. Niye sevsin ki. Piç gibisi var mı herkes piçi sevsin. Beni değil. Yoldan geçen kadın, elinde eski bir fener. Evine gitmeye çalışıyor. Eminim hiçbir erkekle yatmamıştır. Dümdüz gidiyor sağına soluna bakmadan. Adı Selma olsun. İşi yok, 45 yıldır evden dışarı çıkmamış. O yüzden fenerle evinin yolunu arıyor. Karnım aç, sigara istiyorum. Sen de istiyorsun biliyorum. Dümdüz sokakta yürümek istemiyorum ben merdiven çıkmak istiyorum, efendim? yok bir şey sana demedim. tamamöyleysebanabirrakısöyleozaman. Olmaz efendim rakımız bitmiş. Bira ver o zaman. Yanına fıstık da çıkarayım mı? Hayır fıstık gibi bir kadın çıkar. efendim müessesemiz… Sus tamam istemiyorum bira falan. Allah kahretsin hiçbir şeyinizi istemiyorum ceketimi ver gideceğim. Hayır bir şey içmeden gidemezsin bir yere Melda seni bekliyor karşı kaldırımda. E bırak gideyim o zaman. Melda içeri girdi, pencere açık dedi. Kapadım. Soyunacaktı, arkanı dön dedi. Döndüm. Birazdan çırılçıplak sadece benim olacaktı. Benim oldu. Yatağın içinde huzurla uyudum ilk defa. Gün ışırken kendi evimden çıktım gittim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yapıştır!