21 Aralık 2016 Çarşamba

Hadi, kafayı yiyelim mi birlikte?

Şimdi size birkaç fotoğraf sunacağım. Geceden beri kafayı yemek üzereyim çünkü. Yaşananlar beni bu noktaya getirdi. Biraz saçma ve patolojik görünebilirim oradan, biliyorum. Çünkü cidden patolojik bir vak'a bu.

Evet öncelikle dokuz8'in paylaştığı haber var elimizde. BUYRUOOOON EFENDİM


















Üzüldüm. Ne diyeyim üzüldüm. Allah başka dert vermesin kardeşim. Bizde mi? 2 haftada 2 bomba patladı, ülkenin en güvenlikli olması gereken başkentte, güvenlikten sorumlu birisi Büyükelçi öldürdü. Haa korkma hallettik biz onu ya, siz naptınız sunucu işini, gerçekten üzücü bir durum çünkü.

A-aaa hallettiniz mi? Gerçekten mutlu oldum. Çok sevindim. Dediğim gibi tek derdiniz bu olsun güzel kardeşim. Yapacak bir şey yok. Hayat adil değil; ama gene de hayat değil mi? Ölüm varsa hayat da var bu dünyada. Evet. Asıl bomba haberi sona sakladım. Çünkü DÜNYADA GÜZEL ŞEYLER DE OLUYOR HEYOOOOOO!

SAHRA ÇÖLÜ'NE TAM 37 YIL SONRA KAR YAĞDI. DÜNYADA GÜZEL ŞEYLER  DE OLUYOR: AMA BİZE OLMUYOR. Neyse, dün gece Şehmus Özer trafik kazasında öldü. Amedspor'un kaptanı. Çocuklar ölmesin, maça da gelebilsin diyen Şehmus. Beleştepe'de patlama oldu. Beleştepe ne güzel bir adlandıra değil mi? Halkın "ad verilmemiş olana ad verme" ustalığının parlak bir örneğidir. Biraz deniz manzarası, biraz Gazhane tarafındaki kalesi, biraz hayalgücü, biraz yasadışı keyif, biraz çoksesli uğultu, biraz toplumsal asabiyet, biraz bireysel tutku... Kaçak seyrin en özgürleştirici hâli Beleştepe. Beleştepe neresi biliyor musun; Haziran Ayaklanmasının, Sur'un, Kobanê'nin, 6. Filo'nun yankılarını taşıyan yerdir Beleştepe. Öyle işte. Gergin ve sinirli başladığım bir yazıyı böyle duygusal bitirmek istemezdim. İlk görüşte vurulduğum yerlerden biridir Beleştepe. Öyle. Ne yapalım, yaşayacağız muhakkak. 

İyi günler dilerim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yapıştır!