10 Ağustos 2011 Çarşamba

Geç kalınmışlıklar ve sarhoş geçirilen bir gece.

Geç kalınmış pişmanlık yaşamayı sevmem. Pişman olacak bir davranışta bulunmayı sevmem aslında biliyor musun? Ben sana çok önce “Seni seviyorum ve bunda ciddiyim!” dediğim zaman bana “Ciddi bir şeyler düşünmek için yaşımız erken değil mi?” demiştin. Belki de haklısındır diyerek ilk defa o gün pişman oldum söylediğim şeyden.

Sonraları seni düşünmedim dersem çok haksızlık etmiş olurum. Düşünmez olur muyum? Her zaman aklımdaydın; ama sen bana “Henüz erken.” dedin. Sana seni sevdiğimi söylediğimin üzerinden 2 ilişki geçti. Bir tanesi beni çok yaraladı. Hayatımda olmadığım kadar, hatta senden bile çok aşık oldum ona; ama gel gör ki ister kader de ister başka bir şey olmadı, yapamadık.

Ve sonra o gece. Arkadaşlarla yenilen tavuğun ardından içilen vodka’nın ve çalınan gitarın da etkisiyle sana tekrar mesaj atmak geldi içimden. “Beni tekrar sevebilir misin?” diye sorduğum zaman “İhtiyacın var mı?” diye sordun. Yaralayan ilişkimin üzerinden 3 ay geçmişti ama etkileri hala sürüyordu. İnan bana sen asla bir ilişkiden sonra o ilişkiyi unutmak için sarılınan bir can simidi değilsin sevdiğim.

+ Beni tekrar sevebilir misin?
- İhtiyacın var mı?
+ İnanamayacağın kadar çok.

Böyle başlamadı aslında ilişkimiz. Aralık 2009’du başlangıcı.

Ben seni görmeden sevdim sevdiğim. Sevmeye de devam edeceğim.

Not: Yazılırken sadece Amy Winehouse - Love Is a Losing Game dinlenmiştir. Okunurken de dinlenmesi tavsiye olunur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yapıştır!