4 Ekim 2011 Salı

Let It Be!


  • Merhaba.
  • Gene çok yoruldum. Hayatım çorba yapar mısın?
  • Artık benim de D&R kartım var. Ehuhea!
  • Sadece kayıtlarda bulunması açısından söylüyorum, seni sevmiyorum!
  • Bazı şeylerin olmasını veya olmamasını engelleyemediğimiz anlar oluyor. O anlar için Let it be!
  • Bir turist insanına “Sorry dude I don’t know that place.” dedim. “Thanks dude.” diye cevap verdi. Neyse ki kısa kesti MP3’ümde en sevdiğim şarkı çalıyordu.
  • Sınıfta saçlarımdan dolayı tanınıyorum. Hallelujah.
  • Burger King’in acılı sosu o kadar acı değil yahu. Abartıyorlar. 
  • Adımı “Entel” yaptılar sırf derste sıkıntıdan kitap okuduğum için.
  • Fiziğe geçici olarak giren kadın tam bir canavar aman yarabbi!
  • Sabah ilk dersin binasının yerini bilmiyordum. Ararken sürekli “Strawberry Fields Forever”ı söyledim. Kızın biri geldi “Aynı sınıftayız gel derslik bu tarafta.” dedi. Ve ben gene onu tanımıyordum.
  • Bazı kızlar neden bu kadar güzel ve sevgilileri var?
  • Ayağı takıldı, üzerime doğru düştü. Düşmesin diye tuttum. Ben özür diledim. Aah kara bahtım kör talihim nerelere gideyim…
  • Yorulduğumu söylemiş miydim?
  • İNGİLİZCE DERSİ GÖRMEK İSTEMİYORUM! Sebep ingilizce sevmemem değil. Bildiğim yerleri tekrar görmek. Üstelik en sıkıcı yerler.
  • Karnım aç.
  • Kahve içmem lazım.
  • Sevgiye ve çorbaya ihtiyacım var.
  • Çorba sırpça bir kelimeymiş. Onu öğrendim geçenlerde.
  • Ben bir kahve yapıp geleyim.
  • Güle güle.

2 yorum:

yapıştır!