- Merhaba.
 - Gene çok yoruldum. Hayatım çorba yapar mısın?
 - Artık benim de D&R kartım var. Ehuhea!
 - Sadece kayıtlarda bulunması açısından söylüyorum, seni sevmiyorum!
 - Bazı şeylerin olmasını veya olmamasını engelleyemediğimiz anlar oluyor. O anlar için Let it be!
 - Bir turist insanına “Sorry dude I don’t know that place.” dedim. “Thanks dude.” diye cevap verdi. Neyse ki kısa kesti MP3’ümde en sevdiğim şarkı çalıyordu.
 - Sınıfta saçlarımdan dolayı tanınıyorum. Hallelujah.
 - Burger King’in acılı sosu o kadar acı değil yahu. Abartıyorlar.
 - Adımı “Entel” yaptılar sırf derste sıkıntıdan kitap okuduğum için.
 - Fiziğe geçici olarak giren kadın tam bir canavar aman yarabbi!
 - Sabah ilk dersin binasının yerini bilmiyordum. Ararken sürekli “Strawberry Fields Forever”ı söyledim. Kızın biri geldi “Aynı sınıftayız gel derslik bu tarafta.” dedi. Ve ben gene onu tanımıyordum.
 - Bazı kızlar neden bu kadar güzel ve sevgilileri var?
 - Ayağı takıldı, üzerime doğru düştü. Düşmesin diye tuttum. Ben özür diledim. Aah kara bahtım kör talihim nerelere gideyim…
 - Yorulduğumu söylemiş miydim?
 - İNGİLİZCE DERSİ GÖRMEK İSTEMİYORUM! Sebep ingilizce sevmemem değil. Bildiğim yerleri tekrar görmek. Üstelik en sıkıcı yerler.
 - Karnım aç.
 - Kahve içmem lazım.
 - Sevgiye ve çorbaya ihtiyacım var.
 - Çorba sırpça bir kelimeymiş. Onu öğrendim geçenlerde.
 - Ben bir kahve yapıp geleyim.
 - Güle güle.
 
"İnsanlar ve fareler düşlerini hiçbir zaman gerçekleştiremezler." ~~ J. Steinbeck
4 Ekim 2011 Salı
Let It Be!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
ben de ingilizce dersleri görmek istemiyorum.
YanıtlaSilÇook sıkıcı. :(
YanıtlaSil