8 Eylül 2011 Perşembe

Sıkıntı.

Canım sıkılıyor. Bana bir şeyler anlatsanıza. Ben dinlerim. İyi bir dinleyiciyim. Müzik de önerebilirsin; ama konuşun benimle bir şeyler yapın. İnsanların beni sevmediğini, sevilmediğimi, gereksizliğimi hissediyorum böyle olunca. Ben anlatamam. Bire bir anlatamam. Anca böyle yazarım. Zaten beni bu hale getiren olay da budur.
Canım sıkılıyor. Sonra bir kadın geliyor, derdini anlatmaya başlıyor. Dinliyorum, derdine çare olmak istiyorum her ne şekilde olacaksam öyle işte. İnsanlara yardım etmeyi seviyorum. Sonra bir erkek geliyor, derdini anlatmaya başlıyor. Dinliyorum, hafiften güldürmeye çalışıyorum. Bazen beceriyorum bu güldürme işini. Bazen güldürmek en güzel çare oluyor insana. Çok güzel rol yapıyorum bazen.
Canım sıkılıyor. Bir kadın giriyor hayatıma, it gibi seviyorum. Ona zarar gelmesin, üzülmesin diye kendimden taviz veriyorum. Benim bir önemim yok. Aslına bakarsan senin de bir önemim yok. (Evet kendinizi klişeye hazırlayın) Bizim bir önemimiz var. Kadın geliyor, seni seviyorum diyor. Ben de seviyorum; ama sadece seni seviyorum demek yetersiz kalıyor. Şarkı söylemek istiyorum ona bağıra bağıra. Ama bir gün geliyor, aslında istediğinin ben olmadığımı söylüyor. İlk söylediğinde yıkılmıyorum. Dik durmalıyım. Ben, tüm zorluklara göğüs geren ben durmalıyım. İzin vermemeliyim kendimin yıkılmasına. Sonra günün birinde, arkadaşlarımla içerken, birden aklımda şimşekler eşliğinde bağırıyorum: “Keşke o gün yıkılsaydım!”
Canım sıkılıyor. Arkadaşlarımla dışarı çıkıyorum; ama onlar beni mutlu edemiyor o kadın kadar. O kadınla eğlendiğim kadar eğlenemiyorum. Arkadaş sofralarından ilk kalkan hep ben oluyorum. Gidip kendi karanlığımda bir kez daha ölüyorum. Aslında bilmiyorum. Ölüyor muyum yoksa sadece kendimi mi kandırıyorum.
Canım sıkılıyor. Saat daha erken. Dokuz buçuk bile değil. Yazıyı bitirdiğimde belki dokuz buçuk olur. Geçedebilir. Kahvem bitti. Kalkıp yenisini yapmaya üşeniyorum. Saçlarım hala ıslak. Gözlerim son iki aydır yaş akıtamamış olmanın verdiği ızdırapla acıyor. Bugün izlediğim bir filmdeki bir türkü aklıma geldi bir anda. Çok güzel türküydü. Belki buralarda gösteririm bir zaman. Tahmin edemezsin ki! Bilmiyorsun ne kadar güzel bir türkü o.
Canım sıkılıyor ve yazdığım kelimeler birbirine giriyor.
Canım sıkılıyor ve buradakilerin de canını sıkıyorum.
Canım sıkılıyor ve hayatıma giren tüm kadınlara ağlamak istiyorum.
Hayatımda iz bırakan tüm kadınlara gelsin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yapıştır!