30 Eylül 2011 Cuma

Yazıyla Üvertür.

Hayatta hep istediğim şeyleri yapmaya çalıştım. Bir kere bile pişman olmadım yaptıklarımdan. Sonucu ne kadar acı verici olursa olsun hep gurur duydum yaptıklarımla; ama eksik bir şeyler var. Hayatımda eksik olan bir şeyler var. Herkese yardımım dokunuyor. Hiç tanımadığım bir insanın yüzünden bir gülücük alabiliyorum. Bu bence zor bir şey. Hâlâ eksik olan bir şeyler var.

Artık çok fazla düşünmeye başladım. Yasak düşünmek bile bile düşünüyorum. Düşüneni içeri alıyorlar burada. Sizin orası da öyle mi? Ah doğru ya. Aynı ülkedeyiz. tanrı beni korusun.


Çok sıkıldım bana bir şeyler anlatsana. Kahveyi ben yaparım sen anlat. Sen beni tanımıyorsun, bende seni hiç görmedim; ama görsem sana öyle bir aşık olurum, aklın şaşar. Bana ne anlatacaktın? Masal da olur. İnanmam; ama masal dinlemeyi severim. Bana istediğin masalı anlat. Benim en sevdiğim  Küçük Kara Balık masalıdır bilir misin?

Senin de ailen devrimci mi? Ya da zamanında devrimci miydi? 12 Eylül'de alındılar, fişlendiler mi? Sizin de rakı sofralarınız olur mu? Sizde de sürgün hikayeleri anlatılır mıydı? Ben en çok babamın Hakkari hikayelerini severim. Eğer bir sene erken başlasaymış göreve Yılmaz Erdoğan'ın öğretmeni olacakmış biliyor musun? Ayrıca Vizontele: Tuuba'daki Güner Sernikli'yi de biliyormuş. "Müthiş bir adamdı." diye anlatır babam. Sahi sen Vizontele'yi izledin mi?

Beni sevebilir misin? Ben seni severim sen beni sevmesen de. Çok severim. Taparcasına severim. Sen yeter ki bana bir kere "Seni seviyorum, seni gerçekten seviyorum." de. İşte zaten o an ben havaya uçarım.

Bir yerlerde hata var. Müzisyen yanlış notaya basınca dansı kaçırıyorum. Ben bir kuş olsaydım müzisyen bir kuş olurdum. Ben bir aslan olsaydım, tüm tembelleri astırırdım.

Ben normal bir insan olsaydım, şu an daha farklı bir yerde, daha farklı bir insan olurdum. Tanrıya şükürler olsun ki normal değilim.

Sahi senin dünyanda tanrı var mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yapıştır!